Cherreads

Chapter 4 - bölüm : 4 ilk görev, Arc : 1 arc-a ottomana

Murat sonunda o yolculuk günü için uyandı. Çantasını hazırladı ve iyi bir bakım yaptıktan sonra illuminati'de toplanmak için nicholas"a mesaj attı.

Mesajdan hemen sonra açılan portala girdi

Portalın öbür tarafına geçtiğinde ise bir görevden ziyade bir gezi havası vardı. Sadece öğrencilerde değil, nicholas bile böyleydi. Anlaşılan görev gezi ile karışık olacaktı ve bu açıkca belliydi

Ve sonsuzluk gibi gelen bir süreden sonra nicholas sonunda konuştu

Nicholas : Evet çocuklar, görev günü geldi. Hem gezeceğiz hem de görevimizi yapacağım. İlk olarak otele yerleşiyor ve göreve başlıyoruz. Unutmayın, görev burada geziden daha önemli. Görevimiz ise genel olaral Osmanlı izleri ve osmanlının mirasını taşıyan bölgelerde olacak. Karşımızdaki grubun hedeflerinin oraları olduğu söyleniyor

Herkes başını salladıktan sonra nicholas istanbula, ücra ve yanlız bir köşeye portal açtı. Herkes portaldan geçtikten sonra portalı kapattı ve bunu gören biri olmadığına emin olduktan sonra şehir merkezine gittiler.

İstanbul boğazına uzaktan baktılar, muhteşem görünüyordu. Öğrencilerin görevdrn uzaklaştığını gören nicholas bir kez daha görevi hatırlattı ve " çocuklar, görevi aksatmayalım. İlk olarak galata kulesine gideceğiz, peşinde olduğumuz kişilerin işlerine oradan başladıkları söyleniyor"

Bu sıeada murat arkadaşlaeının getirdikleri şeylere baktı ve onları inceledi, nikolai bir incil , ortodoks ikonası ve grigori rastupin hakkında bir kitap ve bolca kıyafet getiemişti ve açıkcası bayağı sadeydi.

Ama aynısı sinem için söylenemezdi. Pek çok makyaj malzemesi ve kıyafetin yanında simya için kullandığı ne varsa getirmişti. Otelde bu konuda ne olacak merak etmekten kendini alamadı

Arielle ise ikisinden de farklıydı.öncelikle, büyük bir lovecraft roman koleksiyonu getirmişti ve bu serinin hayranı omduğu belliydi. Ayrıca sinem kadar olmasa bile biraz makyaj malzemesi vardı ve daha siyah tonlardaydı. Ayrıca yanında harcamak için bol bol para getirmişti. Kesin biri bu parayı calacak diye düşündü murat.

Daha sonra otele yerleştiler. Sinem ve arielle bir odada , murat ve nikolai onların karşısında bir odada ve nicholas da ikisine yakın başka bir odadaydı. Bir saldırı ihtimalinde kolay toplanabilmek için böyle yapmışlardı

Murat nikolai ile birlikte odayı paylaştı. Yataklar ayrıydı ve özel alan vardı. Tuvalet, banyo ve balkon ise ortaktı

Murat nikolai'i izledi. Ayasofyaya bakıyordu ve nikolai kendi kendine konuştu. Fısıldasa bile murat bunu duydu. "Konstantinopolis... keşke yine ortodoksluğun başkenti olsan"

Murat bu cümleye şok oldu veona cevap verdi

Murat : nikolai... istanbul hala daha ortodoksluğun başkenti biliyorsun değil mi ?

Nikolai hemen cevapladı

Nikolai : biliyorum ama, kastettiğim şey o değildi. 1453 sonrasında osmanlının şehri asıl halinden çıkardığını düşünüyorum

Murat : nasıl desem... osmanlı daha çok şehrin içindeki öze yeni şeyler ekledi ayrıca arrık konstantinopolis değil istanbul

Nikolai : biz hala daha öyle anıyoruz. Ama... ayasofyanın bu hali bana çok dokunuyor. Ayrıca, ortodoksluğun dini liderliğinin 1453 sonrasında zamanla türklere geçti

Murat : zaten öyle, ama şöyle bir şey var. İstanbulda şuanda islam ön planda olsa da pek çok ortodoks kilisesi var, hatta türk ortodoks toplulukları hala daha aktifler. Ve patrik bartholomeos türk. Yani bir nevi senin aradığın şehir hala daha istanbulun altında yaşıyor. Ve unutma , eğer bizim tarafımızda kalırsan hem konstantiopolis hem de istanbul yaşamaya devam eder. Eğer yunan masonlar kazanırsa bu şehri kendilerine saklarlar. Sakin bunu unutma ve ihanet etme

Nikolai bie an duraksadı. Herşeyi sindirdi ve cevap verdi

Nikolai : diyecek söz bulamıyorum murat. Sen... haklısın.

Murat : ama geçen gün nicholas bana söz verdiği o doğa üstü güç antrenmanını unuttuğu için hala daha kızgınım. Ya bir insan yarın için söz verdiği bu kadar önemli bir şeyi unutmayı nasıl başarabilir ?

Nikolai aniden gülme krizine girdi, belli ki bunu çok komik buluyordu

Nikolai : evet, bu gerçekten böyle. Benim ilk antrenmanımı da unutmuştu, bu konuda ne ilkiz ne de sonuncusu olacağız daha sonra nicholastan mesajlar geldi ve portal açıldı. Murat ve nikolai sadece birbirlerine baktılar ve baş sallayıp portaldan içeri girdiler.

Portalın öbür ucunda nicholas , sinem , ve arielle bekliyordu ve alan aslında boş ve sessiz büyük bir salondu ve yeraltındaydı.

Nicholas tabiki de konuşmaya başladı

Nicholas : üzgünüm çocuklar, geçen günki çalışma saarini unutmuşum. Telafisi olarak görevden hemen önce burada çalışacağız arielle , sinem ve nikolai. Siz kendi kendinize çalışın. Ben Muratla ilgileneceğim

Diğerleri uzaklaştı ve kendi doğa üstü güçlerini kullandılar. Nikolai'nin yanında bir seraf meleği vardı ve melek adeta antrenman yapıyor gibiydi. Arielle ise giderek daha büyük ve acı verici olumsuzluk ve korkunç şeyleri büküp etrafında toplarken sinem ise adeta bir kimyager gibiydi ve malzemeleri bunun için getirdiği gün yüzüne vurdu. Murat buradan anladı ki tüm doğaüstü güçlerin kendine has bir antenman şekli vardı. Daha sonra nicholas ona güvenle baktı ve "senin doğaüstü gücün farklı alt tekniklere ayeılabiliyor. Onlara çalış çünkü şuan yapabileceğimiz en iyi şey bu, bunu guce ve gücün o yanıma odaklanarak yapmalısın" dedi ve ona bir liste uzattı. Nicholas kesinlikle işindeki uzmanlığıni belli ediyordu.

Murat daha sonra uzattığı listeye baktı. Bu, çalışacağı alt tekniklerin listesiydi. Görünen o ki nicholas murat'ın doğaüstü gücünü murattan daha hızlı çözmüş ve onun için çalışma listesi hazırlamıştı. 4 maddelik bir listeydi ve maddelerde şunlar yazıyordu:

" 1) karşındaki kişinin güçlerini bastırma veya kapatma konusunda çalışılacak

2) doğaüstü güç ile ofansif saldırılaryapmak üstüne çalışılacak

3) güç kavramını manipüle üstüne çalışılacak

4) bu güç ile yapılabilecek belirli başka yan aksiyomlar keşfedilecek"

Murat listeyi okuduktan sonra nicholas ona baktı ve "benim üstümde deneyebilirsin" dedi ve bir sandalye çekip karşısına oturdu. Daha sonra murat güce odaklanmaya başladı. Daha sonra nicholasın gücüne, kendi gücü ile onunkini kapatmaya çalıştı. Ama kapatamadı, sadece biraz bastırabildi. Bunu tekrar tekrar yarım saat boyunca denedi ama nicholas'ın gücünü kapatamadı. Sadece ufak bir miktar bastırabildi. Bu sırada nicholas bir sonsuzluk gibi gelen süreden sonra konuştu ve bir öğretmen mutluluğu ile "aferim evlat. Böyle devam et, ilk günden bu kadar ilerleyenler çok nadirdir, benim gücümü kapatamıyor sadece ufak mikarda bastırabiliyorsun. Ama muhtemelen arkadaşların ve onların seviyesi için bu büyük bir darbe olurdu"

Murat bunları duyduğjnda gülümsedi. Evet, öğretmeni çok saçma şekilde güçlü olsa da murat kendi ligi için oldukça iyi sayılabilirdi. Ve daha sonra ofansif saldırıya yönelmeye başladı.

Bu sefer gücü nicholasın gücüne yönlendirmedi. O güç ile bir vuruş yaptı. Guç kavramının kendisini temsil eden ve güç ile saldıran özel bir vuruş. Bu vuruş nicholas'ın tam suratina gelecekken ramak kala portal açıp kurtuldu ve murat'a şok ile baktı ve sonunda konuşup "işte böyle. Ve... açıkcası o ofansif teknik oldukça güçlü duruyor. Eğer kaçmasam muhtemelen pek tatlı şeyler olmazdı. Bunun üstüme çalış. O tarz bir şeye gerçekten ihtiyacın olacak"

Nicholas'ın bu sözleri üzerine murat bu sefer de ofansis tekniğine o vuruşa çalışmaya başladı 30 dakika buna çalıştı ve artık gücünü kullanmayı az biraz öğrenmişti. Daha sonra nicholas ona dedi ki "şu duvara o güçle vur. En iyisini yap, bakalım ne kadar güçlü"

Murat öğretmenini dinlemeyi seçti. Gücü duvara odakladı ve güç kendisini temsil eden bir darbe olarak tecelli etti. Ve... duvarda büyük, ciddi bir çatlak vardı. Nicholas bile buna şokla baktı

Nicholas : hızlı öğreniyorsun. Belki biraz fazla hızlı

O sırada arkadaşlarına baktı. Onlar da aynıydı ve belli ki ilk günden böyle bir şey beklemiyorlardı

ve murat gücünü odaklamaya devam etti ve bu 2 teknik üstünde antrenman yaptı. daha yolun başında olsa bile kesinlikle gücünün ulaşacağı yer çok fazlaydı. tıpkı konstantinopolis'i fethedip İstanbul yapan Fatih Sultan Mehmet'in "benim gücümün ulaştığı yere, imparatorunuzun hayaller dahi ulaşamaz" demesi gibi bir şey olacağına emindi bu işin sonucunun. 

uzun bir antrenmandan sonra murat bu yeni öğrendiği 2 tekniği kullanmayı az biraz öğrendi

Bu antrenman sonrası oradan ayrılıp göreve başladılar. İstanbul üstünde etki kurmak isteyen yunan mason grubunu bulmaları ve defetmeleri gerekiyordu.

galata kulesine geldiklerinde ise Nicholas sonunda detaylardan bahsetmeye başladı 

Nicholas : öncelikle, peşinde olduğumuz kişiler ilk olarak planlarına galata kulesinden başlamışlar. daha sonra burası üstünden etkilerini arttırma yoluna gitmişler. ama asıl hedefleri Ayasofya. bunun yanında bu mason grubunun şehrin osmanlı tarihi dokusuna zarar veren bazı faaliyetlerden sorumlu olduğunu düşünüyoruz. ayrıca kimlerle karşılaşacağımızı bende bilmiyorum. tek bildiğim şey tıpkı bizim gibi öğrencilerini getirmiş bir öğretmen olması.

ve bu sırada murat bir anda duraksadı. daha sonrasında aklına gelen şeyi tereddüt etmeden söyledi 

murat: yani osmanlı mirasına zarar vermek ve yunan etkisini arttırmak istiyorlar. eğer bunu yapmak istiyorlarsa osmanlı eserlerinden başlamaları lazım, yani yüksek ihtimalle ilk olarak bir müze soygunu yapacaklar. Çünkü müzeler bu tarihi mirasları gösterir, topkapı sarayına gitmemiz gerekiyor. 

herkes bu analize şok ile baktı. özellikle de arielle. Ama en çok dikkat çeken tepki nicholastan geldi ve şöyle dedi 

nicholas : haklısın evlat... hadi, doğruca topkapı sarayına.

hemen bir otobüs ile topkapı sarayına gittiler. bu sefer portal kullanmadılar çünkü bunun görülmesi risk taşıyordu ve bu riski bu seferlik almadılar. 

topkapı sarayına girmeye çalıştıklarında ise, görevliler onlara büyük bir hırsızlık olduğunu ve osmanlı ile ilgili pek çok paha biçilemez eserin çalındığını söyledi. murat bu tahmininde haklı çıkmıştı, gerçekten de hedef burası olmuştu 

soygunun ne zaman olduğu sorulduğunda ise daha tazeydi. soygun yaklaşık olarak 10 dakika öncesinde yapılmıştı yani fazla uzakta olamazlardı. ama olay yerini incelerken tuhaf bir şey bulunmuştu. kırmızı ve siyah renklerde, hellenistik işlemelerle dolu ve bir hades figürü olan bir zarf. ve hadesin altında "amara" yazıyor. yani yunanca ölüm. zarfın devamında ise osmanlıya, türklere ve türk tarihine duyulan zehirli nefretin sözleri. 

daha sonrasında ise yunanların abartılarak övüldüğü dizeler geliyor. içindeki türk milliyetçisi kabaran murat ve sinem, bunu kesinlikle affedilemez buluyorlar. türk olmayan arkadaşları ve öğretmenleri nicholas ile bunun onları öfkelendirmek için olduğunu hemen anlayıp öğrencilerini sakinleşitiriyor.

daha sonra, nicholas öğrencilerini de peşine takıp bu soygunu yapanları aramaya koyuldu. fazla uzakta olamazlardı. ve daha sonra, sonunda onları uzaktan gözetlediler. 3 kişiydiler

öğretmen olan, uzun boylu ve sarı saçlı bir erkekti ve oldukça şık giyinmişti 

yanında ise saçlarını iki yana toplamış, 16 yaşında ve1.50 boylarında ve karanlık temada giyinen bir kız vardı

diğer öğrenci ise kapşonu yüzünden tanınamıyordu ama göze batan tek şey erkek olmasıydı

ayrıca yanlarında kocaman valizler vardı. çaldıkları eserleri kesinlikle oraya koymuşlardı 

ve o andan sonra görev kelimenin gerçek anlamı ile başlıyordu. nicholas onları uzaktan izlerken öğrencilerini de otele gönderdi

More Chapters