Yıl 2025. Ethan ailesinin mezarının üstündedir ve onları yad eder, hiçbir şey konuşmaz.
4 YIL ÖNCE
ENZO: Hey.. hey Ethan, buraya gel.
ETHAN: Patron.
ENZO: Yeni mallar bunlar Ethan, malları payla, fazla da gecikme yapacak, çok iş var. Al, bu da 200$.
Ethan kapıya doğru ilerler.
ENZO: Hızlı ol Ethan.
2 SAAT SONRA
Ethan tüm malları paylar ve geri dönmek için yola koyulur, fakat durur ve düşünür. Üstünde 20.000$ vardır. Ethan eve döner, parayı ise vermez. 1 gün sonra Ethan sabah evden ayrılır, arkadaşıyla gezmeye gider. Eve döndüğünde ise ailesinin öldüğünü görür.
GÜNÜMÜZ
Ethan ailesinin mezarından ayrılır, evine doğru yürür. Yüzü asıktır ve yorgundur. Ethan eve döndüğünde masanın üzerinde sevgilisinin fotoğrafını görür. Fotoğrafı alır, biraz bakar ve ayrıldığı sevgilisiyle barışma kararı alır. Hayatı mahvolan Ethan, son bir umutla ayağa kalkar. Tam o anda telefonuna sinyal gelir: "Acil durum! Leşkanlardan uzak durun."
ETHAN: Leşkan? Bu da ne?
Aniden bir patlama olur, Ethan'ın evi çöker.
6 SAAT SONRA
Ethan ayağa kalkar, başını tutar. Başı zonkluyordur. Evinin enkazından çıkar, dışarıya baktığında her yerin boş olduğunu görür. Etrafı inceler, hiç kimse yoktur. Ardından köpek görür, köpeği çağırır. Birden bir adam çıkar ve hızla koşup köpeğin üstüne atlar. Köpeğin yerini kan alır. Ethan bağırarak hızla koşar, biraz sonra durur ve geriye bakar, hiç kimse yoktur.
ETHAN: O da neydi öyle ya? Huh, kahretsin... kahretsin! Leşkan dedikleri şey bu olmalı herhalde.
Ethan etrafı incelemeye başlar ve bir eve girer. Evde hiçbir şey bulmaz, sadece masanın üstünde bir yazı bulur:
"Leşkanları kafasından vurun."
O an tam arkasından bir leşkan çıkar, hızla üstüne atlar. Ethan leşkene bir tekme atar, ardından mutfağa doğru koşar, çekmeceden küçük bir bıçak alır. Leşkan çok hızlı koşar, Ethan yana çekilir ve bıçağı leşkenin kalbine saplar. Sonra çıkarıp bir kere daha saplar. Ardından yazı aklına gelir ve leşkenin kafasını bıçakla deler. Üstü başı kandır.
ETHAN: Lanet olsun.
Ethan pencereden dışarı bakar ve her yerde leşkenleri görür. Arka kapıdan çıkar ve hızla koşar. Bir eve saklanır. Ardından evi inceler. Evde çoklu konserve yiyecek bulur ve birini eline alır. Bir anda arkasından bir adam gelir ve Ethan'a silah doğrultur.
ADAM: Hey evlat, o ton balığını yerine
bıraksan iyi olur.
ETHAN: Hey hey hey, tamam sakin ol, bak bırakıyorum.
Ethan elindekini yere bırakır.
ADAM: Hemen gitsen iyi olur. Ailen var mı, arkadaşın falan? Onların yanına git.
ETHAN: Ailem öldü, hiçbir arkadaşım da yok.
ADAM: Isırıldılar mı? Onlar için üzüldüm.
ETHAN: Isırıldılar derken ne kast ediyorsun?
ADAM: Leşkanlar hakkında ne kadar biliyorsun?
ETHAN: Yeteri kadar.
ADAM: Öyle görünmüyor. Tahmin edeyim, tek bildiğin saldırgan yaratıklar oldukları ve kafadan vurunca öldükleri.
ETHAN: Nasıl anladın? Ve yaratık dediğin o... onlar insan, o insanlara ne oldu öyle?
ADAM: Tamam bak evlat, benim adım John. Bakıyorum da bu dünyada yaşamaya uygun değilsin. İsmin ne?
ETHAN: İsmim Ethan.
JOHN: Tamam Ethan, şimdi bir konuya açıklık getirelim. Seni eğiteceğim, sonra da birkaç günlük yiyecek verip yoluna göndereceğim. Silah kullanmayı biliyor musun Ethan?
ETHAN: Evet biliyorum.
JOHN: Şimdi bir konuya açıklık getirelim, ailen nasıl öldü?
ETHAN: 4 yıl önce mafya tetikçisiydim.
JOHN: Emekli askerim evlat, ve daha çok bir uyuşturucu satıcısına benziyorsun.
ETHAN: Nasıl anladın? Her neyse, bir gün tüm malları sattım, 20.000$ topladım ve aklımı kullanmadım, parayı alıp kaçtım. Ertesi gün sabah evden ayrıldım ve... ve...
JOHN: Tamam, bu kadar yeter. Akıllanmışa benziyorsun. Şimdi zamanımıza dön.
ETHAN: Peki ya senin, senin ailen yok mu?
JOHN: Evet var, California'dalar. Yakında
onları bulmaya gideceğim. O zamana kadar seni eğitirim. Hava kararıyor, git biraz yat.
ETHAN: Hey hey dur dur, beni de kendinle götürebilir misin?
JOHN: Sana yiyecek ve silah vereceğim ve eğiteceğim, bu kadarı sana yeter. Kendime ayak bağı istemiyorum, anladın mı evlat?
ETHAN: Bak dostum, sana ayak bağı olmam. Sana yardım ederim, hatta iyi nişancıyımdır ve...
JOHN: Neden benimle gelmek istiyorsun evlat?
ETHAN: Şey, benim kız arkadaşım California'ya taşınmıştı. Onu... onu bulmam gerek, anlıyor musun?
JOHN: Tamam iyi, şimdi git ve uyu.
ETHAN: Nasıl yani, ben de gelebilir miyim?
JOHN: Düşüneceğim, eğer şimdi gidip yatarsan.
İkili ayrılır, Ethan yatmak için yukarı çıkar.