Yıl 2020'nin son çeyreği. İnsanlık, Yok Oluşun Eşiği ile yüzleşiyordu.
Dünya, bilim insanlarının "Solucan Delikleri" adını verdiği boyutlar arası geçitlerden gezegenimize akın eden, bilinmeyen varlıkların istilasına uğradı. Modern silahlarımız bu yaratıklar karşısında tamamen etkisiz kaldı. Kısa sürede, gelişmemiş küçük devletler haritadan silindi. Geriye kalan büyük güçler ise; devasa insan göçleri, durmak bilmeyen canavar istilaları ve kritik kaynak yetersizliği gibi felaketler zinciri nedeniyle ümitlerini yitirmiş, çaresizce sonlarını bekliyordu.
II. Umut Işığı ve İçimizdeki Güç
Tam bu en karanlık anda, umut ışığı yine diğer dünyalardan geldi.
Geçitlerden gelen bizimle benzer kaderleri paylaşmış olan insansılar sayesinde, insanoğlu içinde saklı duran kadim bir gücün farkına vardı. Bu güce öz deniliyor. Bu güç her insanın içinde doğuştan olarak vardır bu gücü kullanım şekline bağlı olarak fiziksel zihinsel büyü ve benzeri güçler elde edilebiliyor. Lakin bu güç herkese eşit şekilde yok.
Bu yeni keşif sayesinde canavarlara karşı topyekün bir savaş başlatıldı. İnsanlık, bu yok oluşun eşiğinden dönerek, bambaşka bir çağa adım attı.
III. Avcılar Çağı
Yeni çağın adı "Avcılar Çağı" oldu.
Artık dünya düzenini, diğer boyutlardan gelen yaratıkları avlayarak onlardan elde ettikleri nadir kaynakları ve malzemeleri satan Avcılar belirliyor. Bu kaynaklar, bilim ve teknolojinin ilerlemesini sağlarken, aynı zamanda Avcılar'a muazzam bir güç ve zenginlik sağlıyor.
Yeni Dünya Düzeni: Zenginlik ve güç, artık toprağa değil, Solucan Deliklerine girip hayatta kalma yeteneğine sahip olan Avcı loncalarına bağlıdır.