Cherreads

Chapter 2 - MÜDÜR...

"Ne oluyor burda?!" diye bağırdı Tailiaya.

"Üzgünüm hocam! Lütfen affedin." diye yalvardı Xylox.

"HOCAM! BU ÇOCUK BİZİ DÖVÜYORDU SİZ GELİNCE BURDU!" dedi duvara vurulmuş olan çocuk.

"Hocam onlar bana ilk saldırdı sonra ben kendimi savunmaya çalıştım sonuç bu oldu özür dilerim hocam." Xylox'un morali yerle 1 oldu.

"HEPİNİZ MÜDÜRÜN ODASINA!" Dedi Tailiaya.

O an Xylox çok sinirlendi çocuğun suratına sert 1 darbe indirmek istedi ama Tailiaya orda odluğu için durdu ve mecburen kabullendi. Tailiaya hepsini onuzlarından tuttu müdürün odasına doğru götürüyordu.

"Off keşke böyle 1 şey yapmasaydim" diyor o çucuklar.

"Hocam ne ceza vereceksiniz?" Diye sordu Xylox.

"Onu ben bilmem müdür bilir." dedi Tailiaya. Ve yavaşça müdürün odasını açtı ama içerde kimse yoktu.

"Hmm galiba her zamanki gibi sword room'da takılıyor." dedi Tailiaya. Xylox ve diğer çocukları alıp alt kata iniyor.

"Wow burası ürkütücü!" Dedi Xylox ve hafif titredi.

"öğeAmH öğeaş (öksürme sesleri) burası çok tozlu uzun zaman sonra 2. Kapıyı kullanmak nostaljik." dedi Tailiaya ve 2. Kapınıyı açtı hep birlikte içeri girdiler.

"BUZ NEFESİ!" diye bağırıyor büyük çocuk ve ileriye doğru 1 buz dalgası gönderiyor ağzıyla,çoğu yer donuyor [SKİLL TREE GREEN LEVEL SKİLL)

"HAHH ?! AHAHHAHA FENA DEĞİL!" dedi kaski takan adam ve sanki üzerinde hiç 1 etki yokmuş gibi kıpırdamaya devam etti.

"Müdürüm bu çocuklar sınıfta rahat durmuyordu bende size getirdim." Dedi Tailiaya.

"Boş ver okulun ilk günleri zaten. hepiniz sınıfınıza!" diye bağırdı siyah kasklı adam.

"Bu arada tanıştırayim bu Black Sword (okunuşu bılek sıvort veya sıvord ne derseniz diyin, Seyit Ali Zeren tarafından yapılmıştır) bu lisenin müdürü." dedi Tailiaya Xylox Black Sword'da baktı anlam vermeye çalıştı.

"Hocam neden kafanızda siyah 1 şovalye kask'ı var?" diye sordu Xylox.

"Boş ver kızım senin anlayamayacağın sebepler yüzünden." dedi Black Sword.

"BEN KİZ VEYA ERKEK DEĞİLİM!" diye bağırdı Xylox.

"AHAHHAHAHAH pardon evladım görünüşün genel olarak kiz'i andırdığı için kız zannettim." dedi Black Sword.

"Ahh sıkıntı değil ama lütfen 1 daha yapmayın." dedi Xylox.

"Tamam hadi herkes sınıfa" dedi Tailiaya ve hepsini sınıfa gönderdi.

"1 daha bana karışmayın sonunuz kötü olur!" dedi Xylox ve sınıfa girdi sırasına oturdu.

Xylox'un düşünceleri: "Acaba ne zaman eve gidecem acıktım ve sıkıldım" dedi kendi içinden.

"Tamam geldim 2. Ders vakti" dedi Tailiaya ve elinde 1 Demir kılıç ile sınıfa girdi.

"WOW HOCAM BU TEHLİKELİ DEĞİLMİ?!" dedi Xylox.

"Evet tehlikeli ama bunu nasıl kullandığımıza göre değişir" dedi Tailiaya ve kılıcı öğretmen masasına koydu.

"Bu ders SKİLL TREE nedir onu görecez" dedi Tailiaya ve tebeşir ile tahtaya 1 ağaç çizdi.

"Skill tree? Ne? Anlamadım? Hocam burası oyun değil kendinize gelin." dedi Xylox suratında anlam vermeye çalıştığı anlaşılıyor gibiydi.

"Xylox! Dersimi bölme!" dedi Tailiaya ve sinirlendi.

"Tamam hocam..." dedi ve sustu Xylox dinliyordu.

"ah SKİLL TREE nedir öncelik anlatayım

SKİLL TREE her canlının içinde olan ve uyanmayı bekleyen yetenek ağacıdır. Her canlının içinde vardır ama önemli olan onu uyandıra bilmektir. Toplamda 6 tane ana kademe ve 2 tane extra kademesi vardır bunlar

yeşil en güçsüz yetenekler sonra sarı biraz güçlü yetenekler sonra kırmızı ortalama yetenekler sonra mavi çok güçlü yetenekler ve en son MOR EN GÜÇLÜ YETENEKLER. Bunlar dışında 2 tane extra kademesi vardır bunlar ilk'i BEYAZ size özel yani sadece sizin kullandığınız veya sizin yarattığınız yetenekler BEYAZ kademe olur ve 2. Si SİYAH bu yetenekler tanımlanamayan bilinmeyen veya keşfedilmemiş yeteneklerdir anladınız mı?" dedi Tailiaya.

"Hocam çok garip ama güzel aslında yani bizim içinizde var mı ?"

"Evet evladım var her canlının içinde var sadece uyanmadı ve uyandırman gerekiyor" dedi Tailiaya.

O sırada Xylox sırasına uzanmış herşeyi yazmış ve uyuyordu.

"ĞaĞFA PuffüZ." (horlama sesleri)

"Şuna bak biz burda mal gibi dinliyoruz o orda fosur fosur uyuyor lanet gelsin" dedi arkadaki çocuklardan biri.

"Kim ses çıkartıyor?" Ded sinirle Tailiaya. O an herkes sustun korktu dona kaldı.

"Güzel" dedi Tailiaya ve anlatmaya devam etti anlatmaya.

"HAĞHh" diye göz yaşları içinde uyandı Xylox etrafa baktı yavaşça sakinleşti.

"Ne oldu?" Dedi Tailiaya ve hemen Xylox'un yanına gitti.

"Yok bişey sadece kötü 1 rüya gördüm önemli değil" dedi Xylox ve yavaşça vücudunu esnetneye başladı.

O an zil çaldı herkes eşyalarını topladı ve çantalarına koydu.

O an Xylox'un midesi guruldadı ve Tailiaya'nın yanına gitti.

"Hocam karnım acıktı ne yapacam?" Dedi Xylox.

"Oh merak etme ben sana yemek alırım ama borç olarak" dedi Tailiaya.

"Ne borcu?" Dedi Xylox.

"Tabikide dersleri dinlersen uyumasassan alırım aksi taktirde almam yani sen çalış bende sana yemek alayım" dedi Tailiaya.

"Tamam hocam" dedi Xylox suratında 1 mutluluk ile.

"Tamam o zaman gel" dedi Tailiaya ve yavaşça kantine gittiler.

"Hangisini istiyorsun?" Dedi Tailiaya.

"En acuzu hangisi ise onu alın" dedi Xylox ellerini birbirine geçirmişti bu onun mutlu ve sabırsız olduğunun 1 göstergesiydi.

"Emin misin? Daha güzelinide ala bilirim" dedi Tailiaya.

"Gerek yok sizi fazla zorlamak istemiyorum en ucuz olan şu galiba?" Dedi Xylox ve parmağı ile 2 jeton olan patates püresini gösterdi.

"Tamam HEY" diye kantinciye seslendi siparışı verdi ve patates püresini Xylox'a verdi Tailiaya.

"Teşekürler hocam" dedi Xylox ve hemen yemeğe gömüldü. Ağzının etrafı patates oldu ve çok komik görünüyordu.

"Ahahahaha çok tatlı oldun" dedi Tailiaya ve 1 peçete ile Xylox'un ağzını sildi ama 1 şey fark etti Xylox inanılmaz hızlı yiyordu bu normal değildi

"Neden bu kadar hızlı yiyorsun?" Diye ciddiyetle sordu Tailiaya.

More Chapters