Delta Birliği, Dünya'ya varır varmaz General Vance onları odasına çağırdı ve olanları sordu. Alex, Madison ve Jax olanları anlattı. Ardından Captain Reid şunu söyledi:
CAPTAIN REİD: (Telaşla) "O zaman hemen SUZİRA gezegenine gitmelisiniz! Oradan SERMS'teki gibi bir enerji alıyoruz ve kayıp Işık Taşı'nın orada olduğunu düşünüyoruz. Delta Birliği hazırlan!!"
30 dakika sonra Delta Birliği hazırlandı ve yola koyuldu. SUZİRA gezegenine vardıktan sonra etrafı aramaya koyuldular. Yol boyunca Jax, Madison'a yakın olmak istiyordu.
Delta Birliği biraz ilerledikten sonra Madison aniden durdu ve:
MADISON: (Yüksek sesle) "Eğilin!"
Üçlü hemen eğildi ve iki saniye sonra yoğun bir ateş altında kaldılar. Bunlar uzay korsanlarıydı ve sayıları çok fazlaydı. Alex düşünmeden öne çıktı, eliyle ışık topu yaptı ve düşmanın üzerine fırlattı. Topun değdiği noktada 5 kişi yere serildi. Alex siper aldı ve yeni ışın topu yaptı. Jax ise keskin nişancı pozisyonu aldı ve önüne çıkan her bir düşmanı nokta atışıyla vurmaya başladı. Madison ise bir garipti, sanki bir şey hissediyormuş gibi.
Savaş şiddetlendi, ekip korsanlarla güç bela savaşıyordu. Aniden bir mermi Alex'e isabet etti. Madison ve Jax şok oldu; ilk defa Alex vuruluyordu.
MADISON: (Bağırarak, korkuyla) "Alexxx...!"
Jax hemen atıldı ve Madison'un mermilerin önünde Alex'in yanına gitmesini engelledi. Alex kayanın ardında yığılmıştı. Madison göz yaşlarını tutamıyordu, işler çok kötüydü. Fakat bir anda tüm korsanlar geri çekildi.
Jax ve Madison Alex'in yanına gitti ve ona yardım ettiler. Alex iyi olduğunu söylüyordu fakat buna inanmıyorlardı. Birden bire 3 Juji gemisinin onlara doğru geldiğini gördüler. Madison ve Jax Alex'i aldılar ve kaçtılar, bir mağaraya saklandılar. Madison Alex'e tıbbi müdahaleler yapıyordu fakat bu yarayla fazla dayanamayacağını da biliyordu. Juji askerleri ise her yerde onları arıyordu.
Aniden Jax tarayıcıda bilinmeyen bir enerji fark etti ve bunu tam söyleyecekken aniden bir yeşil patlama oldu.
JAX: (Korkarak) "Madison... Madison iyi misin?"
MADISON:"Ne oldu ya? O.... o neydi öyle?"
JAX:"Kolun... kolunda yeşil bir taş var!"
MADISON:"Bu... bu Alex'in bahsettiği taş!"
Aniden Madison'ın elinden yeşil bir ışık çıktı ve Alex'in bedenine girdi. Ve Alex'in tüm yaraları iyileşti. Alex'in ayağa kalkmasıyla Delta Birliği yeniden savaşa hazırdı. Alex Madison'a bildiği bir kaç şeyi öğretir: nasıl hissedeceğini, nasıl ışık topu yapacağını. Fakat Madison her denemesinde başarısız olur.
---
NEXTS / HASTANE
HOPARLÖR: "Tekrar ediyorum, tüm siviler acil tahliye istasyonuna! Tekrar ediyorum, tüm siviler acil tahliye istasyonuna!"
Nexts ordusu yenilmişti. 200 yakın asker Nexts'i tahliye ediyordu. Nova ise Hector'u bir hastaneye almış, tedavi edecek birini arıyordu fakat durum içler acısıydı. Hastanenin her tarafı sarılmıştı ve Juji askerleri içeri girmeye hazırlanıyordu.
2 Juji askeri merdivenlerden yukarı çıkar. Aniden 2 el silah sesi gelir, Juji askerleri yere yığılır. Bunu gören diğer Juji askerleri hemen yukarı çıkar ve etrafa dağılır. Aniden bir şok patlaması olur ve Juji askerleri şok dalgasının etkisiyle sersemler, ayağa kalkamadan hepsi delik deşik olur. Hastanenin diğer tarafında gizlice girmek isteyen 3 Juji askeri gizli bombaya düşer. Ardından her taraftan Juji'ler içeriye akın eder.
Nova hemen Hector'u alıp aşağı iner. Karşısına çıkan 3 Juji askerinden ikisini anında indirir fakat bir diğerini vuramaz, merdivenlerde sıkışır. Üst kattan da askerler gelmektedir. Nova hemen yukarıya bir şok bombası atar, aşağıya hızla eğilip Juji askerinin kafasının ortasından vurur. Hector'u alıp hemen kaçar, tahliye bölümüne gider.
Tahliye noktasına vardığındaysa 100 civarı askerin son savaş için hazır durduğunu görür. Kurtarma gemileri ise gitmiştir. Nova umutsuzca Hector'un alnından öper.
Ve:
NOVA: (Alnını alnına dayayarak) "Seni seviyorum!"
Ardından çatışma pozisyonuna geçer. Hızlı ve şiddetli bir çatışma başlar. Juji askerleri çok fazladır, böyle giderse 30 dakika içerisinde yenilecekleri garantidir. Nexts'in son kalan generali GAG, son bir konuşma yaptı:
GAG: "Askerlerim… kardeşlerim…
Bugün gökyüzü mavi değil.Alev alev yanıyor. Yıldızlarımız birer birer sönüyor. Ama bu, sonumuz olduğu anlamına gelmez.
Biz, Nexts'in çocuklarıyız. Bu gezegenin taşına, toprağına, rüzgarına adımızı kazıdık. Düşmanlarımız yıldızlardan geldi ama bilmedikleri bir şey var: Bizim kalbimiz yıldızlardan bile daha sıcak yanar.
Şu an herkes korkuyor, ben de korkuyorum. Ama korku, bizi zayıf yapmaz. Korku, bizi diri tutar. Korkanlar savaşmayı bırakmaz, sadece neden savaştığını hatırlar.
Düşmanlarımız galip gelebilir, kulelerimizi yıkabilir, şehirlerimizi küle çevirebilirler… ama onlara asla boyun eğmeyeceğiz!
Biz bugün ölsek bile, yarın yıldızların ötesinde biri adımızı fısıldayacak:
'Onlar sonuna kadar direndiler.Onlar Nexts'ti.'
Ve o gün, bizim efsanemiz yeniden doğacak.
Kalkanlarınızı kaldırın!
Silahlarınızı yükleyin!
Nexts'in son nefesi bile bir yıldız gibi parlayacak!
Şimdi… savaşın çocukları!
Gökyüzü yansın,ama biz sönmeyelim!"
Ardından tüm ordu düşman üzerine doğru ilerledi. Savaş çok şiddetliydi, Nexts'in bir şansı yoktu fakat pes etmediler. Juji ordusu herkesi katlediyordu, Nexts artık bitmişti.
Birden bire Dra'kor ortaya çıktı. Etraf sessizliğe büründü. GAG ona kim olduğunu sordu. Dra'kor kısaca Mars Kralı olduğunu söyledi. Ardından şöyle bir konuşma yaptı:
DRA'KOR: "Yıldızların sessizliğini dinleyin…
Bir gezegen ölürken bile ses çıkarmaz.Yalnızca ışığı söner.
Biz, Mars Juji Hanedanı, bugün bir yıldızı söndürüyoruz.
Bu,bir savaş değil — bir arınmadır.
Nexts halkı kibirliydi. Evrenin kendi etrafında döndüğünü sandılar.
Onlara zamanın kimseyi beklemediğini göstereceğiz.
Onların generalini tanıyorum… cesur, asil… ama zayıf.
Kalbinde hâlâ umut taşıyor.
Umut,ölümden daha tehlikeli bir hastalıktır.
Askerlerim!
Bugün bir gezegenin kaderini mühürlüyoruz.
Fakat unutmayın— bu sadece başlangıç.
Çünkü her gezegenin içinde bir Nexts yatar…
Ve biz o ışığı söndürmeye ant içtik.
Gökyüzü kırmızıya boyansın, çünkü Mars Juji'nin rengi budur:
Kızıl,onur ve kaçınılmazlık.
Şimdi… ateş edin.
Bu evrende tek bir irade kalacak:
Juji İmparatorluğu'nun iradesi!"
Juji askerleri hızla Nexts ordusunu yok etti. Geriye sadece Nova kalmıştı. Nova bir şekilde saklanmayı başardı fakat Dra'kor bunu biliyordu, onun da istediği buydu. Nova, Hector'u aldı, aniden bir gambotun boş durduğunu gördü. Düşünmeden gambotun içine atladı, Hector'u yatırdı, nabzını ve yaşam oranını ölçtü. Ardından gambot veri sistemine baktı, kullanımını öğrendi ve gambotu çalıştırdı. Hızla ilerledi. Juji askerleri ateş açmadı, sanki gambotu görmüyorlarmış gibi. Nova buna dikkat etmedi ve hızla Dünya'ya doğru ilerledi.
BİR SÜRE SONRA
Gambot, Dünya yörüngesine girerken aşırı dirence maruz kaldı. En kötüsü, Dünya Adalet Ordusu, bir Mars askerini esir alacağız adıyla gambotu güvenli iniş için izliyordu. İndiğindeyse Nova hızla tıp ekibini çağırdı. Captain Reid olay yerindeydi, hemen Nova ve Hector'un kendi ekibinden olduğunu söyledi. Ardından tıp ekibi geldi. Hector'un durumu içler acısıydı.
Ve birden bir kapsül Dünya'ya girdi. Kapsül hızla gökyüzünde kontrol edildi ve alındı. Kapsül tam gambotun yanına indirildi. İçi açıldığında Mars Kralı'nın, yani Dra'kor'un bir mesajı olduğunu gördüler:
DRA'KOR: "Dünya'nın çocukları…
Ben,Kızıl Taht'ın Varisi, Mars Juji İmparatoru Dra'Kor.
Yıldızlar susarken, siz konuşuyorsunuz.
Gökler yanarken,siz yardım eli uzatıyorsunuz.
Bunu merhamet sanıyorsunuz ama bu,kibrinizin yankısıdır.
Nexts'in düşüşünü izlediniz…
Yine de ellerinizi kana buladınız.
Kristal silahlar,enerji nakliyatları, kaçak mülteciler…
Hepsi tespit edildi.
Ben, savaşın sesini duyarım — uzayın karanlığında bile.
Ve şimdi o ses,Dünya'nın kalbinde çalıyor.
Uyarım açık:
Tüm Nexts kalıntılarına yardım eden her ulus,
Mars'ın gazabına hedef olacaktır.
Ay yörüngenizde kırmızı ışıklar göreceksiniz…
O ışıklar bizim gemilerimizin alevleridir.
Biz, Juji'ler, zaferi savaşarak değil; yakarak kazanırız.
Siz "barış" diyorsunuz,
ama barış yalnızca güçlülerin lütfudur.
Ben Dra'Kor'um— lütuf göstermem.
Evrenin düzeni yeniden yazılıyor.
Ya diz çökersiniz,
ya da yıldızlarınız birer birer söner.
Seçiminizi yapın, Dünya.
Çünkü ben Mars'ta beklemem…
Mars,bekleyenleri yakar."
